5 Şubat 2010 Cuma

FAS


Etna yanardağının bu görüntüsünü sizle paylaşmasam rahat edemezdim..Bulutların ortasında kocaman bir pamuk gibi duruyordu:)

Kazablanka'ya 4 saatte vardık,oradan araba kiraladık ve Marakeş'e gittik.

Tam güneş batarken otelin terasına çıktık ve bu görüntüyle karşılaştık.Otelin kapısını görmeliydiniz küçücük bir kapı,eğilerek giriliyor,içerisinin de dar,sıkış tepiş bir yer zannediyorsunuz ama içeriye girince önünüze küçük bir havuz ve geniş bir avlu çıkıyor..

-Koutoubia Camii-

Koutoubia Cami meydanda bulunuyor..Halkın yüzde 95'i müslüman,camileri ve ezanları bizimkinden biraz daha farklı..


Djemaa El Fna(meydan) yılan oynatıcıları,at arabaları,çarşılar,müzisyenler,açık havada yemek satan yerlerle doluydu.Salyangoz satıcıları salyongozları bir güzel soslayıp millete kaseler içinde dağıtıyordu.


Bu resmi bir restaurantta çektim,Fas usulü nohut çorbasını da burada tattım,gerçekten çok lezzetliydi:)




Meydan geceleri çok kalabalık oluyor ve yürürken peşinize küçücük dilenmeye çalışan çocuklar,birşeyler satmaya çalışan yaşlılar takılabiliyor.Otelden meydana yürürken tanımadığınız kimseyle diyoloğa girmemeye dikkat etmelisiniz.Yol göstermek için bizi peşine takıp dar bir sokağa uuşturucu satmak için götüren oldu.Ama insanlar kesinlikle kötü niyetli değil,bir şeyler satmaya çalışıyorlar ve dilencilerin rahatsız ettiği oluyor,akşamları meydana gitmektense bir restaurantta yemek yemek çok daha mantıklı:)






Bu da Marakeş'teki son günümüzde nasıl aldığımızı anlamadığımız tepsi,tajin ve çaydanlık..Nsıl aldığımızı anlamadık çünkü hiçbir şeyin sabit bir fiyatı yok,etiketi yok.Sözde fiyat dışına çıkamayan yerler bile pazarlık yapınca fiyatları çeyreğine düşürüyor..Türk ve müslüman olduğunuzu söyleyince daha da seviniyor ve fiyatı düşürüyorlar.Bu tepsiyi almak hiç aklımızda yoktu ama fiyatı sorup beğendiğini söyleyince satmak için ellerinden gelen herşeyi yapıyorlar,tepisiyi alın diğer üç parçayı Türk olduğunuz için hediye ediyoruz diyince daha fazla ısrar edemedik ve aldık:)

Burası da yolda yürürken kapısı açık olan bir otel..Sokaklar çok pis gerçekten ama binaların içine girdiğinizde bir anda güzelleşiyor,bu da olaya biraz gizem katıyor;)











Bunlar dolaşırken çarşılarda çektiğim fotoğraflar.Hayatımda yaptığım en eğlenceli alışveriş buradaydı.Sokaklarda dolaşırken motorlar geçiyor ve neye uğradığınızı şaşırıyorsunuz,Zaten ulaşımı büyük ölçüde motorlar,atlar ve eşekler sağlıyor.Etraf o kadar renkli ki şalların ,kumaşların desenlerine hayran kalıyorsunuz, pazarlık yapmak çok zevkli , ilk verilen fiyatın çeyreğine düştüğünü görmek kimi mutlu etmez ki?:)

-Jardin Majorelle-


Jardin Majorelle'e gitmeyi çok istiyordum,Marrakech'teki son günümüzde büyük ısrarlarımla buraya da gittik.Bitkilerin ne kadar geliştiğine inanamazsınız.Buraya bu kadar çok gelmek istememin nedeni Yves Saint Laurent'in sonradan satın aldığı evi olması!İçeriye giremedik ama bahçeyi gezebildik muhteşem bir bahçeydi.























Jardin Majorelle Fransız sanatçı Jacques Majorelle tarafından tasarlanmış.Bahçe halka 1947 yılından beri açık ve 1980 yılından beri Yves Saint Lauren ve Pierre Berge'nin.Yves Saint Laurent'in ölümünden sonra da müze olarak kullanılmaya başlandı.










-Yves Saint Laurent Marrakech'taki evinin çalışma odasında-
Bu resimleri Oualidia'da kaldığımız oteldeki bir dergiden çektim bu yüzden net olmayabilir,internetten bu resimlere ulaşmaya çalıştım ama bulamadım.




Marrakech'te meydanda gezerken satıcı bir kadının zorlamasıyla kına yaptırdık,kuruyunca biraz sildiğim için silik duruyor..

Essauira'ya giderken yolun kenarında duran deve beni güldürdü,güneşleniyor sanki:)

Fas!a gitmeden önce hazırladığım postaki adamın kıyafetleri ve Fas'ta giyilenler aynıydı,sanırım bu fotoğraf çekimi de Fas veya ona benzer bir yerde yapılmış.Modern giyinenler de var ama bunun gibi kıyafetler çoğunlukta.



Burası da Essauira..Atlas okyanusunun kenarında ve manzarası çok güzeldi.Marakeş'ten çok daha sakin ama burasının da ayrı bir havası var..Sabah akşam balık yedik ve uzun uzun yürüdük.Sabahşarı ve akşamları montla gezdik ama öğlen çok sıcak oluyor..






Kahvaltıyı bizle beraber eden martılar,bir ekmek kırıntısı için birbirleriyle nasıl yarıştıklarına inanamazsınız:)

Burası Cat Stevens,Bob Marley gibi ünlü kişilerin kaldığı otelmiş..





Yengeçleri canlı canlı pişirdikleri için çok üzülüyorum ama tatları da çok güzeldi:).Balık çeşitleri inanılmazdı.





Marrakech'teki gibi gürültü,karmaşa olmadığı için etrafa daha iyi bakabildik ama ben Marrakech'in karmaşasını daha çok sevdim.
Aslında amacım bomboş arazileri ve denizi çekmekti,eşekle bu adam kazara çıktı fotoğrafta:),kumlar o kadar inceydi ki üstünde kilometrelerce yürüyebilirim!
Oualidia'da istiridyeler ve deniz kestaneleri çokmuş.Sokak satıcıları motorlarının arkasında istiridye ve deniz kestanesi satmak için resmen bizi takip ettiler:) Oualidia'da 1 gün kaldık Essaura'da kalsaydık uçağa yetişemezdik çünkü..Oualidia'ya bayıldım, tekrar gitmeyi çok isterim..Küçücük, gördüğüm kadarıyla sadece iki otel var ama yazın çok güzel oluyormuş.Yabancılar karavanlarıyla geliyor..Geçirdiğim en güzel tatillerden biri oldu..Marrakech'te alışverişe ve Jardin Majorelle'e, Essaura'da balıklara ve yengeçlere ,Oualidia'nın sakin havasına ve plajına bayıldımm!!
-I-

2 yorum:

  1. inanılmaz çok mistik bir yer :D !! özellikle ilk fotoğrafa bayıldm ben. en çokta çarşı fotoğraflarnda benim şalımdan görmek mutlu etti nedense beni :D

    -EN-

    YanıtlaSil
  2. Harika! Yanardağların öyle yerden bir anda bitmeleri olağanüstü bir güzellik. Ben de Ağrı Dağı'nı uzaktan ilk gördüğümde acayip etkilenmiştim.

    Kate Winslet'in Hideous Kinky filmini izlemiş miydiniz bu arada? Marakeş'ten sonra bir de Katmandu'ya gitmeniz lazım, ama. O zaman Nirvana'ya bir adım daha yaklaşmış olursunuz!

    YanıtlaSil

YORUMLAR :)